FiNLANDiYA DA MESLEĞiME YENiDEN BiR ÖĞRETMEN OLARAK NASIL BAŞLADIM

Merhabalar!

Yaklaşık 3 yıl önce Ekim ayında politik sebeplerden dolayı Finlandiya’ya geldim. Bir haftalık Helsinki kamp sürecinden sonra Turku şehrine ailemle transfer olup geldim. 2019’un Mart ayının sonunda oturum aldık. Turku’ya yerleşme kararı aldık ve işlemlerimiz burada gerçekleşti ve burda hayatimizi yeniden kurmaya başladık. Mayıs sonunda eve taşınır taşınmaz TE Ofisin ayarlamış olduğu ilk kurs olan uyum ve dil kursuna basladim. Kursum Aralik 2019 a kadar sürdü ve kursun sonunda iki hafta staja gidip iş hayatıyla kısacıkta olsa tanışma imkanı buldum. Ülkemde mesleğim Okul öncesi öğretmeni olduğu için kreşe başvurdum stajyer olarak ve kabul edildim. Bu benim için çok güzel bir fırsat olmuştu hem dil pratiği yapma hem de okul öncesi eğitimi yerinde öğrenme fırsatım olmuştu. Ocak ayında başka bir dil kursuna kabul aldığım için iki hafta staja gidebildim. Stajda haksızca elimden alınan mesleğimi ne kadar özlediğimi, özveriyle şefkatle çocukları eğitmenin ne kadar anlamlı bir meslek olduğunu ve iyiki bu alanda eğitim almış olduğumu hep düşündüm durdum. Yeniden kendi mesleğimi yapma kararım tamamen netleşmiş oldu. Artık bu yönde adımlar atacak ve daha çok çalışacaktım.

Ocak 2020 de başladığım kurs 3,5 ay süren Fince devam kursu niteliğinde bir kurstu. Bu kurs sonunda her alandan B1 seviyesinde bir diploma almıştım. Nisanda kursum bitmişti ve yeni kurs ve eğitim alıştırmalarına başlamıştım. Ilk kurstan bir hocamın yardımıyla Milli Egitim bakanligina diploma denkliği için başvurumu yaptım ve sonucumu beklemeye başladım. TE Ofisteki görevlim benim gelecek planımdan haberdardı ve bir gün beni arayip bir eğitim fırsatından bahsetti ve muhakkak başvurmamı tavsiye etti. Eğitim ülkesinde okul öncesi öğretmeni olan göçmenlere yönelik bir denklik programiydi. Turku üniversitesinde açılan bu eğitime her şehirden öğrenci alınıyordu. Öğrenciye özel Milli Eğitimin vermiş olduğu şartlı karara göre kredilerini tamamlayabilmesi için meslek dersleri ve Fince Dili dersleri düzenleniyordu. Giriş şartlarından birisi resmi en az B1 dil seviyesinde bir belgenin sunulmasıydı. Giriş sınavları da düzenleniyordu mesleki makalelerden sorular sorulmuştu. Gerekli belgeleri sunmuş ve sınavlardan da geçebilmiştim. 4 Ağustos 2020 de eğitim Fince dersleriyle basladi. B1 sartını sağlamıştım fakat üniversite derslerinde dildeki eksiklerime bağlı sebeplerden zorlanmaya başlamıştım. Çünkü toplamda tam 1 yılı bile bulmayan kursta öğrendiklerim üniversite de işlenen dersleri anlamam için yetersizdi. Hızlıca dilimi destekleyici bir plan için eğitimin planlayıcısı hemde Fince derslerimize giren hocamızdan destek istedim. O da boş günlerim için staja gitmemi önerdi. Ağustos ayında yaklaşık yırmıye yakın kreşle görüşmüştüm gerek yerinde gerekse telefonla ama pandemiden dolayi ekstra yetişkin yani gönüllü stajyer alıp risk almak istemiyorlardı. Başka bir çözüm olarak dil kursuna başvurmaya karar verdim. Hem dil kursuna gidecektim hemde üniversitedeki derslerimi tamamlayacaktım. Eylül ayında Üniversite eğitimine hazırlayıcı nitelikte olan 9 ay sürecek olan bir dil kursuna girdim. 2021 Mayıs sonuna kadar üniversite ve dil kursunun tüm derslerine ( birbiriyle cakışmadığı sürece) katıldım. Denklik programında bahar dönemi 3 haftalık staj şartı vardı eğitimi tamamlayabilmek için. 3-5 yaş grubunda okul öncesi öğretmeninin rehberliğinde 3 hafta staj yaptım. Staja bagli ödev ve görevleri tamamladım. Bunlar rapor yazma, etkinlik planlayıp grupta uygulama, geri dönüt yazma , sınıf yönetimi ve etkinlik uygulamasında video çekip bunların teslimi şeklinde olan görevlerdi. Üniversitedeki Fince derslerimizde ise yazılı sözlü dil becerilerimizi geliştirme ve ölçmeye dayalı grup yada bireysel ödevler ve sınavlar vardı. Mayıs sonuna kadar hepsini tamamlayıp teslim ettim ve mezun oldum. Milli eğitimin şartlı kararında gerekenleri yerine getirmiştim ve son karar için başvurumu yaptım ve mesleğimi yapabilirliğime dair resmi belgemi aldım.

İş başvurusuyla ilgili tecrübelerimi de paylaşmak isterim. Sanırım Mart ayı gibiydi eğitimimiz hala devam ederken sınıf arkadaşlarım da gelecek döneme ne yapacağız şeklinde planların ve arayışların olması beni de harekete geçirdi. Evet denklik eğitimindeydim ama o bitince ne yapacağımı tam olarak bilmiyordum. Durup boş beklemek olmazdı çünkü verdiğim bir söz vardi. Bizle oturum bekleme süresinde görüşmelerimizi yapan sıcak ve samimi bir tavırla acılarımız için bizimle gözyaşı döken bayana şunları demiştim. Hukuksuzca hayallerimiz geleceğimiz elimizden alındı. Etiketlendik ve toplumdan dışlandık. Oysa gencecik ve eğitim görmüş insanlardik esimde de ben de. Topluma faydalı olmalı ve eğer imkan verilirse mesleğimi bu ülkede severek yapmak istediğimi de söylemiştim. Ve sebepler planın da buna sevk olunuyordum. Mezun olmaya az kalmıştı ve bende hocalarımın övgü ve destekleriyle iş ilanlarını takip etmeye ve başvurmaya baslamıştım. Toplamda iki ay içerisinde 10 farklı ilana başvurmuştum ve bunlardan 8 tanesine mülakat daveti alıp katıldım. Pandemi nedeniyle mülakatlar genelde online görüşmeyle ama bazen de yüzyüze kreşlerde yapılıyordu. Mülakatlar neticesinde 3 yerden okul öncesi öğretmeni olarak işe kabul aldım. Ama benim birisini seçip kabul etmem gerekiyordu. Bende şartları görüşüp değerlendirerek bunlardan bir tanesi ile anlaştım. 2 Ağustosta okul öncesi öğretmeni olarak 3-5 yas grubunda göreve başlayacağım. Beş yıl önce tamda 2 Ağustos günü sebepsizce açığa alınarak görevimden uzaklaştırılmıştım. Kaderin cilvesine bakın ki beş yıl aradan sonra farklı bir diyarda da olsa mesleğime döneceğim. Mutlu ve huzurlu büyüyen çocukların gözlerindeki neşede mesleğimin anlamını bulup hayatıma iyikiler katmaya devam edeceğim…